Tevbe Suresi

Kuran-ı Kerim, İslam dininin kutsal kitabıdır ve inananlar için rehber niteliği taşır. Kuran-ı Kerim’in 114 sureden oluşan bölümlerinden biri de Tevbe Suresi‘dir. Tevbe Suresi, Kuran-ı Kerim’in dokuzuncu suresi olup içerdiği mesajlarla dikkat çeker. Bu sure, Müslümanlar için önemli bir hüküm kaynağıdır ve birçok konuya açıklık getirir. Tevbe Suresi’nin Arapça PDF dosyası, Türkçe okunuşu ve  ne anlama geldiğini açıklayan Türkçe meali üzerinde durulacak ve surenin ne gibi mesajlar içerdiği anlatılacaktır.

Tevbe Suresi Arapçasının Türkçe Okunuşu ve Türkçe Kelime Anlamı (Elmalılı Hamdi Yazır Meali) Yanyana

Tevbe Suresi Arapçasının Türkçe Okunuşu ve Türkçe Kelime Anlamı (Elmalılı Hamdi Yazır Meali) Yanyana

Tevbe Suresi Arapçasının Türkçe Okunuşu ve Türkçe Kelime Anlamı (Elmalılı Hamdi Yazır Meali) Yanyana

Ayet No Tevbe Suresi Arapçasının Türkçe Okunuşu Türkçe Kelime Anlamı (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
1. Ayet Tevbe Suresi Beraetüm minallahi ve rasulihı ilellezıne ahettüm minel müşrikın  Allah’dan ve Resulü’nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere:
2. Ayet Tevbe Suresi Fe siyhu fil erdı erbeate eşhüriv va’lemu enneküm ğayru ma’cizillahi ve ennellahe muhzil kafirın  Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi gezip dolaşın. Şunu da bilin ki, Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Allah kâfirleri mutlaka perişan edecektir.
3. Ayet Tevbe Suresi Ve ezanüm minallahi ve rasulihı ilen nasi yevmel haccil ekberi ennallahe berıüm minel müşrikıne ve rasulüh fe in tübtüm fe hüve hayrul leküm ve in tevelleytüm fa’lemu enneküm ğayru mu’cizillah ve beşşirillezıne keferu bi azabin elım  Ayrıca büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafından insanlara bir ilandır ki, Allah da Resulü de müşriklerle yapılan antlaşmalara artık bağlı değildir. Eğer hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Yok yine tevbeden yüz çevirirseniz biliniz ki, Allah’ı yıldıracak değilsiniz. Kâfirleri acı bir azap ile müjdele.
4. Ayet Tevbe Suresi İllellezıne ahettüm minle müşrikıne sümme lem yenkusuküm şey’ev ve lem yüzahiru aleyküm ehaden fe etimmu ileyhim ahdehüm ila müddetihim innellahe yühıbbül müttekıyn  Ancak kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardımda bulunmamış olanlar bunun dışındadır. Siz de onlarla olan antlaşmanızın hükümlerine antlaşma süresinin sonuna kadar uyunuz. Muhakkak ki, Allah müttakileri sever.
5. Ayet Tevbe Suresi Fe izenselehal eşhürul hurumü faktülül müşrikıne hayüs vecedtümuhüm ve huzuhüm vahsuruhüm vak’udu lehüm külle mersad fe in tabu ve ekamüs salate ve atevüz zekate fe hallu sebılehüm innellahe ğafurur rahıym  Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
6. Ayet Tevbe Suresi Ve in ehadüm minel müşrikınestecarake fe ecirhü hatta yesmea kelamellahi sümme eblığhu me’meneh zalik bi ennehüm kavmül la ya’lemun  Eğer müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah’ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güvenlik içinde olduğu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.
7. Ayet Tevbe Suresi Keyfe yekunü lil müşrikıne ahdün ındellahi ve ınde rasulihı illellezıne ahettüm ındel mescidil haram fe mestekamu leküm festekıymu lehüm innellahe yühıbbül mütekeyın  O müşriklerin Allah katında ve Resulü katında herhangi bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescidi Haram yanında antlaşma yaptıklarınız var ki, bunlar size karşı doğru durdukça siz de onlara doğru olun. Allah (hainlikten) sakınanları elbette sever.
8. Ayet Tevbe Suresi Keyfe ve iy yazheru aleyküm la yerkubu fiküm illevve la zimmeh yürduneküm bi efvahihim ve te’ba kulubühüm ve ekseruhüm fasikun  Onlarla nasıl sözleşme olabilir ki, sizin aleyhinize ellerine bir fırsat geçse, hakkınızda ne bir antlaşma gözetirler, ne de bir yemin. Dil ucuyla sizi hoşnud etmeye çalışırlar, fakat kalbleri o kadarına da razı olmaz. Zaten onların çoğu fasıktırlar.
9. Ayet Tevbe Suresi İşterav ve ayatillahi semenen kalılen fe saddu an sebılih innehüm sae ma kanu ya’melun  Allah’ın âyetlerini az bir çıkara değiştirdiler de Allah yolundan engellediler. Gerçekten de bunlar ne fena şeyler yapageldiler.
10. Ayet Tevbe Suresi La yerkubune fı mü’minın illev ve la zimmeh ve laike hümül mu’tedun  Bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlaşma. Bunlar işte böyle haddi aşan kimselerdir.
11. Ayet Tevbe Suresi Fe in tabu ve ekamüs salate ve atevüz zekate fe ıhvanüküm fid dın ve nüfassılül ayati le kavmiy ya’lemun  Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse dinde kardeşleriniz olurlar. Biz âyetleri, bilen bir kavme açıklarız.
12. Ayet Tevbe Suresi Ve in nekesu eymanehüm mim ba’di ahdihim ve taanu fı dıniküm fe katilu eimmetel küfri innehüm la eymane lehüm leallehüm yentehun  Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler.
13. Ayet Tevbe Suresi Ela tükatilune kavmen nekesu eymanehüm ve hemmu bi ıhracir rasuli ve hüm bedeuküm evvele merrah e tahşevnehüm fellahü ehakku en tahşevhü in küntüm mü’minın  Yeminlerini bozan, Peygamber’i yurdundan çıkarmaya azmeden ve üstelik ilk önce size saldırmaya başlayanlara karşı savaşmaz mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer mümin iseniz her şeyden önce Allah’dan korkmalısınız.
14. Ayet Tevbe Suresi Katiluhüm yüazzibhümüllahü bi eydıküm ve yuhzihim ve yensurküm aleyhim ve yeşfi sudura kavmim mü’minın  Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve … onları rezil ve rüsvay etsin, yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın.
15. Ayet Tevbe Suresi Ve yüzhib ğayza kulubihim ve yetubüllahü ala mey yeşa’ vallahü alımün hakım  Ve kalblerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğine tevbeyi nasib eder. Allah her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
16. Ayet Tevbe Suresi Em hasibtüm en tütraku ve lemma ya’lemillahüllezıne cahedu minküm ve lem yetehızu min dunillahi ve la rasulihı ve lel mü’minıne velıceh vallahü habırum bi ma ta’melun  Yoksa siz hep kendi halinize terk olunacağınızı mı sandınız? Allah’ın, içinizden cihad edenleri ve Allah’tan, Resulü’nden, müminlerden başka kimseye sığınmayan ve başkaca sığınacak bir yer aramayanları görmediğini mi (zannediyorsunuz)? Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
17. Ayet Tevbe Suresi Ma kane lil müşrikıne ey ya’müru mesacidellahi şahidıne ala enfüsihm bil küfr ülaike habitat a’malühüm ve fin nari hüm halidun  Müşrikler kendi inkârlarına kendileri şahit olup dururlarken Allah’ın mescidlerini imar etmeleri mümkün değildir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir. Ve onlar ateş içinde ebedi olarak kalacaklardır.
18. Ayet Tevbe Suresi İnnema ya’müru mesacidellahi men amene billahi vel yvmil ahıri ve ekames salate ve atez zekate ve lem yahşe illallahe fe asa ülaike ey yekunu minel mühtedın  Allah’ın mescidlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah’dan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.
19. Ayet Tevbe Suresi E cealtüm sikayetel hacci ve ımaratel mescidil harami ke men amen billahi vel yevmil ahıri ve cahede fı sebılillah la yestevune ındellah vallahü la yehdil kavmez zalimın  Siz hacılara su dağıtma ve Mescidi Haram’ı imar etme işiyle Allah’a ve ahiret gününe iman edip, Allah yolunda cihad edenlerin yaptığı işi bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katında eşit olamazlar. Allah zalimler topluluğuna hidayet ihsan etmez.
20. Ayet Tevbe Suresi Ellezıne amenu ve haceru ve cahdu fı sebılillahi bi emvalihim ve enfüsihim a’zamü deracetem ındellah ve ülaike hümül faizun  İman edip de hicret edip, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katında en büyük dereceye sahiptirler. İşte bunlar murada ermiş olan mutlu kullardır.
21. Ayet Tevbe Suresi Yübeşşiruhüm rabbühüm bi rahmetim minhü ve rıdvaniv ve cennatil lehüm fıha neıymüm mükıym  Rab’leri, onları kendi katından bir rahmet, bir rıza ve bir cennetle müjdeler ki o cennette onlar için bitmez tükenmez nimetler vardır.
22. Ayet Tevbe Suresi Halidıne fıha ebeda innellahe ındehu ecrun azıym  Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır.
23. Ayet Tevbe Suresi Ya eyyühellezıne amenu la tettehızu abaeküm ve ıhvaneküm evliyae inistehabbül kküfra alel ıman ve mey yetevellehüm minküm fe ülaike hümüz zalimun  Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürden hoşlanıyorlarsa, onları dost edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar da zalimlerin ta kendileridir.
24. Ayet Tevbe Suresi Kul in kane abaüküm ve ebnaüküm ve ıhvanüküm ve ezvacüküm ve aşıratüküm ve emvalü nıkteraftümuha ve ticaratün tahşevne kesadeha ve mesakinü terdavneha ehabbe ileyküm minallahi ve rasulihı ve cihadin fı sebılihı fe terabbesu hatta ye’tiyallahü bi emrih vallahü la yehdil kavmel fasikıyn  Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.
25. Ayet Tevbe Suresi Le kad nasarakümüllahü fı mevatıne kesırativ ve yevme hıneynin iz a’cebetküm kesratüküm fe lem tuğni anküm şey’ev ve dakat aleykümül erdu bi ma rahubet sümme velleytüm müdbirın  İnkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çokluğunuz size güven vermişti de o gün size onun bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya başlamıştınız.
26. Ayet Tevbe Suresi Sümme enezlellahü sekınetehu ala rasulihı ve alel mü’minıne ve enzele cünudel lem teravha ve azzebellezıne keferu ve zalike cezaül kafirın  Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımayan kâfirleri azaba uğrattı. Ve o kâfirlerin cezası işte budur.
27. Ayet Tevbe Suresi Sümme yetubüllahü min ba’di zalike ala mey yeşa’ vallahü ğafurur rahıym  Sonra bütün bu olup bitenlerin arkasından Allah, dilediğine tevbe nasib eder. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
28. Ayet Tevbe Suresi Ya eyyühellezıne amenu innemel müşrikun necesün fe la yakrabül mescidel haram ba’de amihim haza ve in hıftüm ayleten fe sevfe yuğnıkümüllahü min fadlihı in şa’ innellahe alımün hakım  Ey iman edenler! Müşrikler bir pisliktirler. Artık bu yıldan sonra Mescidi Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir.
29. Ayet Tevbe Suresi Katilüllezıne la yü’minune billahi ve la bil yevmil ahıri ve la yühürrimune ma harremallahü ve rasulühu ve la yedınune dınel hakkı minellezıne utül kitübe hatta yu’tul cizyete ay yediv vehüm sağırun  Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah’a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.
30. Ayet Tevbe Suresi Ve kaletil yehudü uzeyrunibnüllahi ve kaletin nesaral mesıhubnüllah zalike kavlühüm bi efvahaham yüdahiune kavlellezıne keferu min kabl katellehümullahü enna yü’fekun  Yahudiler, “Uzeyir Allah’ın oğlu” dediler, Hıristiyanlar da “Mesih Allah’ın oğlu”, dediler. Bu onların kendi ağızlarıyla uydurdukları sözlerdir. Daha önce inkâra sapmış olanların sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin, nasıl da saptırıyorlar!
31. Ayet Tevbe Suresi İttehazu ahbarahüm ve ruhbanehüm erbabem min dunillahi vel mesıhabne meryem ve ma ümiru illa li ya’büdu ilahev vahıda la ilahe illa hu sübhanehu amma yüşrikun  Onlar, Allah’dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih’i de. Oysa onlar bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah’dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir.
32. Ayet Tevbe Suresi Yürıdune ey yutfiu nurallahi bi efvahihim ve ye’bellahü illa ey yütimme nurahu ve lev kerihel kafirun  Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, Allah da razı olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayı diliyor.
33. Ayet Tevbe Suresi Hüvellezı ersele rasulehu bil hüda ve dınil hakkı li yuzhirahu aled dıni küllihı ve lev kerihel müşrikun  O öyle bir Allah’dır ki, Resulünü hidayetle ve hak dinle bütün dinlere üstün kılmak için göndermiştir. Müşrikler hoşlanmasalar da.
34. Ayet Tevbe Suresi Ya eyyühellezıne amenu inne kesıram minel ahbari ver ruhbani le ye’külune emvalen nasi bil batıli ve yesuddune an sebılillah vellezıne yeknizunez zehebe vel fiddate ve la yünfikuneha fı sebılillahi fe beşşirhüm bi azabin elım  Ey iman edenler, şurası bir gerçektir ki, yahudi hahamları ile hıristiyan rahiplerinin bir çoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve Allah yolundan saptırırlar. Bir de altın ve gümüşü hazineye doldurup, onları Allah yolunda sarfetmeyenleri bu yüzden acıklı bir azap ile müjdele!
35. Ayet Tevbe Suresi Yevme yuhma aleyha fı nari cehenneme fe tükva biha cibahühüm ve cünubühüm ve zuhuruhüm haza ma keneztüm li enfüsiküm fe zuku ma küntüm teknizun  O gün o altın ve gümüşlerin üstü cehennem ateşinde kızdırılacak da bunlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (onlara): “İşte bu kendi canınız için saklayıp biriktirdiğiniz şeydir. Haydi şimdi tadın bakalım şu biriktirdiğiniz şeyin tadını!” denilecek.
36. Ayet Tevbe Suresi İnne ıddeş şühuri ındellahisna aşera şehran fı kitabillahi yevme halekas semavati vel erda miha erbeatüm hurum zaliked dınül kayyimü fe la tazlimu fıhinne enfüseküm ve katilül müşrikıne kaffeten kema yükatiluneküm kaffeh va’lemu ennallahe meal müttekıyn  Doğrusu, Allah katında ayların sayısı oniki aydır. Gökleri ve yeri yarattığı günkü Allah yazısında (böyle yazılmıştır). Bunlardan dördü haram aylardır. Bu da doğru olan dinin hükmüdür. Bu sebeple bunlar hakkında nefislerinize haksızlık yapmayınız. Müşrikler size karşı topyekün savaştıkları gibi siz de onlara karşı topyekün savaş açın. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir.
37. Ayet Tevbe Suresi İnnemen nesıü ziyadetün fil küfri yüdallü bihillezıne keferu yühıllünehu amev ve yüharrimunehu amel li yüvatıu ıddete ma harramellahü fe yühıllu ma harremellah züyyine lehüm suü a’malihim vallahü la yehdil kavmel kafirın  O “Nesi’” (denilen bir haram ayı geciktirmek âdeti), olsa olsa küfürde fazlalıktır ki, kâfirler onunla şaşırtılır, onu bir yıl helâl, bir yıl haram sayarlar ki, Allah’ın haram kıldığının sayısına uydursunlar da Allah’ın haram kıldığını helâl kılsınlar. İşte böylece kendilerine kötü işleri güzel gösterildi. Allah da kâfir olan bir kavmi doğru yola iletmez.
38. Ayet Tevbe Suresi Ya eyyühellezıne amenu ma leküm iza kıyle lekümünfiru fı sebılillahis sakaltüm ilel ard e radıytüm bil hayatid dünya minel ahırah fe ma metaul hayatid dünya minel ahırah fe ma metaul hayatid dünya fil ahırati illa kalıl  Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda cihada çıkın.” denilince olduğunuz yere yığılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatına razı mı oldunuz? Fakat dünya hayatının zevki ahiretin yanında ancak pek az birşeydir.
39. Ayet Tevbe Suresi İlla tenfiru yüazzibküm azaben elımev ve yestebdil kavmen ğayraküm ve la teduruhu şey’a vallahü ala külli şey’in kadır  Eğer topluca savaşa katılmazsanız, O sizi acı bir azaba uğratır ve yerinize başka bir kavmi getirir ve siz O’na zerrece bir zarar veremezsiniz. Allah’ın herşeye gücü yeter.
40. Ayet Tevbe Suresi İlla tensuruhü fe kad nesarahüllahü iz ahracehüllezıne keferu saniyesneyni iz hüma fil ğayri iz yekül li sahıbihı la tahzen innallahe meana fe enzelellahü sekınetehu aleyhi ve eyyedehu bi cünudil lem teravha ve ceale kelimetellezıne keferus süfla ve kelimetüllahi hiyel ulya vallahü azızün hakım  Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, Allah ona yardım eder. Hani o kâfirler, onu Mekke’den çıkardıkları vakit sadece iki kişiden biri iken, ikisi de mağarada bulundukları sırada arkadaşına “Üzülme, çünkü Allah bizimledir.” diyordu. Allah onun kalbine sükûnet ve kuvvet indirmişti ve onu görmediğiniz bir orduyla desteklemişti. Kâfirlerin sözünü alçaltmıştı. Yüce olan Allah’ın kelimesidir. Ve Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.
41. Ayet Tevbe Suresi İnfiru hıfafev ve sikalev ve cahidu bi emvaliküm ve enfüsiküm fı sebılillah zaliküm hayrul leküm in küntüm ta’lemun  Ey müminler! İster hafif techizatla, ister ağırlıklı olarak seferber olun ve mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz böylesi sizin için daha hayırlıdır.
42. Ayet Tevbe Suresi Lev kane aradan karıbev ve seferan kasıdel lettebeuke ve lakim beudet aleyhimüş şükkah ve se yahlifune billahi levisteta’na le haracna meaküm yühlikune enfüsehüm vallahü ya’lemü innehüm le kazibun  Eğer o sefer, yakın bir ganimet ve kolay bir sefer olsaydı mutlaka peşine düşer gelirlerdi. Fakat o meşakkatli yolculuk kendilerine uzun bir sefer geldi. Bununla beraber, “Bizim de gücümüz yetseydi, sizinle beraber elbette sefere çıkardık.” diyerek Allah’a yemin edecekler, nefislerini helake sürükleyecekler. Allah biliyor ki, onlar iyice yalancıdırlar.
43. Ayet Tevbe Suresi Afallahü ank li me ezinte lehüm hatta yetebeyyene lekellezıne sadeku ve ta’lemel kazibın  Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler kimler, gerçekten yalancılar kimlerdir, bunların iyice belli olmasını beklemeden niçin onlara izin verdin?
44. Ayet Tevbe Suresi La yeste’zinükellezıne yü’minune billahi vel yevmil ahıri ey yücahidu bi emvalihim ve enfüsihim vallahü alımüm bil müttekıyn  Allah’a ve ahiret gününe inananlar, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi görev bildiklerinden (zaten geri kalmak için) senden izin istemezler. Allah o muttakilerin kimler olduğunu bilir.
45. Ayet Tevbe Suresi İnnema yeste’zinükellezıne la yü’minune billahi vel yevmil ahıri vertabet kulubühüm fe hüm fı raybihim yeteraddedun  Senden izin isteyenler, olsa olsa Allah’a ve ahiret gününe inanmayanlar olabilir. Onların kalbleri hep işkillidir. Bundan dolayı şüphe içinde bocalayıp dururlar.
46. Ayet Tevbe Suresi Ve lev eradül huruce le eaddu lehu uddetev ve lakin kerihellahümbiasehüm fe sebbetahüm ve kıylek’udu meal kaıdın  Eğer sizinle beraber cihada çıkmak isteselerdi, elbette onunla ilgili olarak bir takım hazırlıklar yaparlardı. Fakat Allah davranmalarını istemedi de onları yoldan alıkoydu ve (kendilerine): “oturun oturanlarla beraber” denildi.
47. Ayet Tevbe Suresi Lev haracu fıküm ma zaduküm illa habalev ve le evdau hılaleküm yebğunekümül fitneh ve fıküm semmaune lehüm vallahü alımüm biz zalimın  Eğer içinizde sizinle beraber cihada çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka şeye yaramayacaklardı ve aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların laflarına kanacaklar da vardı. Allah, o zalimleri iyi bilir.
48. Ayet Tevbe Suresi Lekadibteğavül fitnete min kablü ve kallebu lekel ümura hatta cael hakku ve zahera emrullahi vehüm karihun  Şurası kesindir ki, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istediler ve sana türlü işler çevirdiler. Nihayet hak yerini buldu ve Allah’ın emri onların zoruna gitmesine rağmen açığa çıktı.
49. Ayet Tevbe Suresi Ve minhüm mey yekulü’zel lı ve la teftinnı e la fil fitneti sekatu ve inne cehenneme le mühıytatüm bil kafirın  İçlerinden “Aman bana izin ver, başımı derde sokma” diyen de var. Dikkat et, başlarını asıl kendileri derde soktular. Hiç şüphesiz cehennem, kâfirleri elbette kuşatacaktır.
50. Ayet Tevbe Suresi İn tüsıbke hasenetün tesü’hüm ve in tüsıbke müsıybetüy yekulu kad ehazna emrana min kablü ve yetevellev vehüm ferihun  Eğer sana bir iyilik dokunursa fenalarına gider. Eğer sana bir musibet gelirse “Biz zaten tedbirimizi önceden almıştık.” derler ve sevine sevine dönüp giderler.
51. Ayet Tevbe Suresi Kul ley yüsıybena illa ma ketebellahü lena hüve mevlana ve alellahi fel yetevekkelil mü’minun  De ki: “Hiçbir zaman bize Allah’ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. O bizim mevlamızdır. Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.”
52. Ayet Tevbe Suresi Kul hel terabbesune bina illa ıhdel husneyeyn ve nahnü neterabbesu biküm ey yüsıybekümüllahü bi azabim min ındihı ev bi eydına fe terabbesu inna meaküm müterabbisun  De ki: “Siz bizde iki güzelliğin (Zafer veya şehitliğin) birinden başkasını mı gözetirsiniz? Biz ise size Allah’ın kendi katından veya bizim elimizle bir azap indirmesini gözetiyoruz. Haydi siz gözetedurun, biz de sizinle beraber gözetmekteyiz.”
53. Ayet Tevbe Suresi Kul enfiku tav’an ev kerhel len yütekabbele minküm inneküm küntüm kavmen fasikıyn  O münafıklara şunu da de ki; gerek isteyerek, gerek istemeyerek infak edip durun. O infak ettikleriniz sizden hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Çünkü siz fasık bir kavimsiniz.
54. Ayet Tevbe Suresi Ve ma meneahüm en tukbele minhüm nefekatühüm illa ennehüm keferu billahi ve bi rasulihı ve la ye’tunes salate illa vehüm küsala ve la yünfikune illa vehüm karihun  İnfakların onlardan kabul olunmamasına sebep, gerçekte Allah’a ve Resulüne inanmamaları, namaza ancak üşene üşene gelmeleri, verdiklerini de ancak istemeye istemeye vermeleridir.
55. Ayet Tevbe Suresi Fe la tü’cibke emvalühüm ve la evladühüm innema yürıdüllahü li yüazzibehüm biha fil hayatid dünya ve tezheka enfüsühm ve hüm kafirun  Onların malları da, evlatları da sakın seni imrendirmesin. Bu olsa olsa, Allah’ın onları dünya hayatında bu gibi şeylerle azaba uğratmasından ve canlarının kâfir olarak çıkmasını murat etmiş olmasından başka birşey değildir.
56. Ayet Tevbe Suresi Ve yahlifune billahi innehüm le minküm ve ma hüm minküm ve lakinnehüm kavmüy yefrakun  Hiç şüphesiz onlar, sizden olduklarına dair yemin de ederler. Halbuki sizden değildirler. Fakat onlar öyle bir kavimdirler ki, korkudan ödleri patlıyor.
57. Ayet Tevbe Suresi Lev yecidune melceen ev meğaratin ev müddehalel le vellev ileyhi vehüm yecmehun  Eğer sığınacak bir yer veya barınacak mağaralar veyahut girilecek bir delik bulsalardı başlarını diker o tarafa doğru koşarlardı.
58. Ayet Tevbe Suresi Ve minhüm mey yelmizüke fis sadekat fe in u’tu minha radu ve il lem yu’tav minha iza hüm yeshatun  İçlerinde (topladığın) sadakalar hakkında sana tariz eden (dil uzatan) ler de var. Eğer o sadakalardan kendilerine verilmişse hoşnut olurlar, verilmemişse hemen kızarlar.
59. Ayet Tevbe Suresi Ve lev ennehüm radu ma atahümlahü ve rasulühu ve kalu hasbünallahü se yü’tınellahü min fadlihı ye rasulühu inna ilallahi rağıbun  Ne olurdu bunlar, Allah ve Resulünün kendilerine verdiğine razı olsalar da “Bize Allah yeter. Allah bize lütuf ve ihsanından yine lutfeder, verir. Bizim bütün rağbetimiz Allah’adır” deselerdi.
60. Ayet Tevbe Suresi İnnemas sadekatü lil fükarai vel mesakıni vel amilıne aleyha vel müellefeti kulubühüm ve firrikabi vle ğarimıne ve fı sebılillahi vebnis sebıl ferıdatem minallah vallahü alımün hakım  Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefei kulûb (kalbleri İslâm’a ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
61. Ayet Tevbe Suresi Ve minhümüllezıne yü’zunen nebiyye ve yekulune hüve üzün kul üzünü hayril leküm yü’minü billahi ve yü’minü lil mü’minıne ve rahmetül lillezıne amenu minküm vellezıne yü’zune rasulellahi lehüm azabün elım  Yine onların içinde öyleleri vardır ki, Peygamber’i incitiyorlar ve “O her söyleneni dinleyen bir kulaktır.” diyorlar. De ki; “Sizin için bir hayır kulağıdır. Allah’a inanır, müminlere inanır, ayrıca sizden iman edenlere de bir rahmettir”. Allah’ın Resulünü incitenlere acıklı bir azap vardır.
62. Ayet Tevbe Suresi Yahlifune billahi leküm li yürduküm vallahü ve rasulühu ehakku ey yürduhü in kanu mü’minın  Gönlünüzü hoş etmek için gelir size yemin ederler. Bunlar eğer mümin iseler Allah’ı ve Resulünü razı etmeleri daha doğrudur.
63. Ayet Tevbe Suresi E lem ya’lemu ennehu mey yühadidillahe ve rasulehu fe enne lehu nara cehenneme haliden fıha zalikel hızyül azıym  Bilmiyorlar mı ki, kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, ona muhakkak ki içinde ebedi kalınacak cehennem ateşi vardır. İşte rüsvaylığın büyüğü de budur.
64. Ayet Tevbe Suresi Yahzerul münafikune en tünezzele aleyhim suratün tünebbiühüm bi ma fı kulubihim kulistehziu innellahe muhricüm ma tahzerun  Münafıklar, kalblerindekileri bütünüyle haber verecek bir sûrenin tepelerine inmesinden çekinirler. De ki, alay edip durun bakalım, Allah o sizin çekindiğiniz şeyi kesinlikle ortaya çıkaracaktır.
65. Ayet Tevbe Suresi Ve lein seeltehüm le yekulünne innema künna nehudu ve nel’ab kul e billahi ve ayatihı ve rasulihı küntüm testehziun  Eğer kendilerine sorarsan, “Biz sırf lafa dalmış, şakalaşıyorduk.” derler. De ki: “Allah ile, âyetleri ile ve peygamberi ile mi alay ediyorsunuz?”
66. Ayet Tevbe Suresi La ta’teziru kad kefartüm ba’de ımaniküm in na’fü an taifetim minküm nüazzib taifetem bi ennehüm kanu mücrimın  Boşuna özür dilemeyin, iman ettik dedikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmını affetsek bile bir kısmını suçlarında ısrar ettikleri için azabımıza uğratacağız.
67. Ayet Tevbe Suresi El münafikun vel münafikatü ba’duhüm min ba’d ye’mürune bil münkeri ve yenhevne anil ma’rufi ve yakbidune eydiyehüm nesüllahe fe nesiyehüm innel münafikıyne hümül fasikun  Münafıkların erkekleri de kadınları da birbirlerine benzerler. Kötülüğü emreder, iyilikten sakındırırlar ve Allah yolunda harcamaktan ellerini sıkı tutarlar. Allah’ı unuttular da, Allah da onları unuttu. Gerçekten de münafıklar hep fâsık kimselerdir.
68. Ayet Tevbe Suresi Veadellahül münafikıyne vel münafikati vel küffara nara cehenneme halidıne fıha hiye hasbühüm ve leanehümüllah ve lehüm azabüm mükıym  Allah, erkek kadın bütün münafıklara ve bütün kâfirlere cehennem ateşini ebedî olarak vaad buyurdu. O ateş onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir. Onlara bitmez tükenmez bir azap vardır.
69. Ayet Tevbe Suresi Kellezıne min kabliküm kanu eşedde minküm kuvvetev ve eksera emvalev ve evlada festemteu bi halakıhim festemta’tüm bi halaıküm kemestem teallazıne min kabliküm bi halakıhüm ve hudtüm kellezı hadu ülaike habitat a’malühüm fid dünya vel ahırah ve ülaike hümül hasirun  (Ey münafıklar!) siz de tıpkı kendinizden öncekiler gibisiniz. Oysa onlar sizden daha güçlü, kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlıklı idiler. Dünya nimetlerinden paylarına düşen kadar zevk sürdüler. Sizden öncekiler kısmetlerine düşen kadarıyla nasıl zevk sürmek istedilerse siz de onlar gibi kısmetinize düşen kadarıyla zevk sürmeye baktınız, siz de sizden önce batağa dalanlar gibi batağa daldınız. İşte bunların dünyada ve ahirette bütün amelleri heder olup gitti ve işte bunlar hep hüsran içinde kalanlardır.
70. Ayet Tevbe Suresi E lem ye’tihim nebüllezıne min kablihim kavmi nuhıv ve adiv ve semude ve kavmi ibrahıme ve ashabi medyene vel mü’tefikat etethüm rusülühüm bil beyyinat fe ma kanellahü li yazlimehüm ve lakin kanu enfüsehüm yazlimun  Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh Kavmi’nin, Âd’in, Semûd’un, İbrahim Kavmi’nin, Medyen Ashabı’nın ve o mü’tefikelerin haberi gelmedi mi? Onların hepsine peygamberleri delillerle gelmişlerdi. Demek ki Allah, onlara zulmetmiş değildi, lâkin onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.
71. Ayet Tevbe Suresi Vel mü’minune vel mü’miratü ba’duhüm evliyaü ba’d ye’mürune bil ma’rufi ve yenhevne anil münkeri ve yükıymunes salate ve yü’tunez zekate ve yütıy’unellahe ve rasuleh ülaike se yerhamühümüllah innellaha azızün hakım  Erkek ve kadın bütün müminler birbirlerinin dostları ve velileridirler. İyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirirler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunları Allah rahmetiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir.
72. Ayet Tevbe Suresi Veadellahül mü’minıne vel mü’minati cennatin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve mesakine teyyibeten fı cennati adn ve rıdvanüm minallahi ekber zalike hüvel fevzül azıym  Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.
73. Ayet Tevbe Suresi Ya eyyühen nebiyyü cahidil küffara vel münafikıyne vağluz aleyhim ve me’vahüm cehennem ve bi’sel mesıyr  Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla savaş. Onlara karşı katı ol. Onların varacakları yer cehennemdir ve orası ne kötü bir yerdir.
74. Ayet Tevbe Suresi Yahlifune billahi ma kalu ve le kad kalu kelimetel küfri ve keferu ba’de islamihim ve hemmu bi ma lem yenalu ve ma nekamu illa en ağnahümüllahü ve rasulühu min fadlih fe iy yetubu yekü hayral lehüm ve iy yetevellev yüazzibhümüllahü azaben elımen fid dünya vel ahırah ve ma lehüm fil erdı miv veliyyiv ve la nasıyr  Onlar, kötü bir şey söylemedik, diyerek Allah’a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm’a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaları için Allah’ın, Resulü ile onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Yok yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz.
75. Ayet Tevbe Suresi Ve minhüm men ahedellahe le in atana min fadlihı le nessaddekanne ve le nekunenne mines salihıyn  Yine onlardan kimi de Allah’a şöyle ahdetmişlerdi: “Eğer bize lütuf ve kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâtı veririz ve kesinlikle salihlerden oluruz.” diye söz vermişlerdi.
76. Ayet Tevbe Suresi Felemma atahüm min fadlihı behılu bihı ve tevellev ve hüm mu’ridun  Ne zaman ki, Allah lutfedip onlara ihsanda bulundu, onlar da cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.
77. Ayet Tevbe Suresi Fe a’kabehüm nifakan fı kulubihim ila yevmi yelkavnehu bi ma ahlefüllahe ma veaduhü ve bi ma kanu yekzibun  Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptıklarının sonucunu kıyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir münafıklığa çevirdi.
78. Ayet Tevbe Suresi E lem ya’lemu ennellahe ya’lemü sirrahüm ve necvahüm ve ennellahe allamül ğuyub  Allah’ın, onların sırlarını da, fısıltılarını da bilip durduğunu ve Allah’ın bütün bilinmeyenleri bildiğini hâlâ öğrenemediler mi?
79. Ayet Tevbe Suresi Ellezıne yelmizunel mütteavviıyne minel mü’minıne fis sadekati vellezıne la yecidune illa cühdehüm fe yesharune minhüm sehırallahü minhüm ve lehüm azabün elım  Müminlerden zekâttan fazla olarak kendi gönülleriyle bağışta bulunanlara, bir de güçlerinin yettiğinden fazlasını bulamayanlara bakıp da onlarla alay edenleri Allah, maskaraya çevirmiştir. Onlara pek acıklı bir azap vardır.
80. Ayet Tevbe Suresi İstağfir lehüm ev la testağfir lehüm in testağfir lehüm seb’ıyne merraten fe ley yağfirallahü lehüm zalike bi ennehüm keferu billahi ve rasulih vallahü la yehdil kavmel fasikıyn  Onlar için Allah’dan ister mağfiret dile, ister dileme. Onlar için yetmiş kere mağfiret dilesen de yine Allah onları affetmeyecektir. Bu, onların Allah’ı ve Resulünü inkâr etmelerinden dolayı böyledir. Allah, böylesine baştan çıkmış fasıklar güruhuna hidayet etmez.
81. Ayet Tevbe Suresi Ferihal mühallefune bi mak’adihim hılafe rasulillahi ve kerehu ey yücahidu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillahi ve kalu la tenfiru fil harr kul naru cehenneme eşddü harra lev kanu yefkahun  Savaştan geri kalan münafıklar, Resulullah’ın hilafına, onun savaşa gitmesine karşılık, oturup kalmalarıyla ferahladılar ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmekten hoşlanmadılar, üstelik “Bu sıcakta savaşa gitmeyin.” dediler. De ki: “Cehennem ateşi daha sıcaktır.” Keşke anlayabilselerdi.
82. Ayet Tevbe Suresi Fel yadhaku kalılev vel yebku kezıra cezaem bi ma kanu yeksibun  Kazandıkları günahın cezası olarak, artık az gülsünler, çok ağlasınlar.
83. Ayet Tevbe Suresi Fe ir raceakellahü ila taifetim minhüm feste’zenuke lil huruci fe kul len tahrucu meıye ebedev ve len tükatilu meıye adüvva inneküm radıytüm bil kuudi evvele merratin fak’udu meal halifın  Eğer Allah, seni onlardan bir kısmının yanına döndürür de onlar başka bir cihada seninle birlikte çıkmak için senden izin isterlerse, de ki; “Artık siz hiçbir zaman benimle çıkamayacaksınız. Daha önce oturup kalmaktan hoşlanıyordunuz. Bundan böyle artık geride kalanlarla beraber oturup kalın.”
84. Ayet Tevbe Suresi Ve la tüsalli ala ehadim minhüm mate ebedev ve la tekum ala kabrih innehüm keferu billahi ve rasulihı ve matu ve hüm fasikun  Ve onlardan biri ölürse asla namazını kılma ve kabirinin başına gidip durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Resulünü tanımadılar. Ve fasık olarak can verdiler.
85. Ayet Tevbe Suresi Ve la tu’cibke emvalühüm ve evladühüm innema yürıdüllahü ey yüazzibehüm biha fid dünya ve tezheka enfüsühüm ve hüm kafirun  Onların ne malları, ne de evlatları seni imrendirmesin. Allah, onları dünyada bunlarla cezalandırmayı ve canlarının kâfir olarak çıkmasını murad ediyor, başka değil.
86. Ayet Tevbe Suresi Ve iza ünzilet suratün en aminu billahi ve cahidu mea rasulihiste’zeneke ülüt tavli minhüm ve kalu zerna neküm meal kaıdın  “Allah’a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin.” diye bir sûre indirildiği zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve “Bırak bizi oturanlarla beraber oturalım.” dediler.
87. Ayet Tevbe Suresi Radu bi ey yekunu meal havalifi ve tubia ala kulubihim fehüm la yefkahun  Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoşlandılar. Kalblerine mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar anlayışsızdırlar.
88. Ayet Tevbe Suresi Lakinir rasulü vellezıne amenu meahu cahedu bi emvalihim ve enfüsihim ve ülaike lehümül hayratü ve ülaikehümül müflihun  Fakat Peygamber ve onunla beraber olan müminler mallarıyla, canlarıyla cihad ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır. Murada erenler de işte onlardır.
89. Ayet Tevbe Suresi Eaddellahü lehüm cennati tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha zalikel fevzül azıym  Allah onlara, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İçlerinde ebedi kalacaklar. İşte o büyük kurtuluş budur.
90. Ayet Tevbe Suresi Ve cael müazzirune minel a’rabi li yü’zene lehüm ve kaadellezıne kezebüllahe ve rasuleh se yüsıybüllezıne keferu minhüm azabün elım  Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve Resulüne yalan söyleyenler de oturdular kaldılar. Bunlardan kâfir olanlara acıklı bir azap isabet edecektir.
91. Ayet Tevbe Suresi Leyse aled duafai ve la alel merda ve la alellezıne la yecidune me yünfikune haracün iza nesahu lillahi ve rasulih ma alel muhsinıne min sebıl vallahü ğafurur rahıym  Allah ve Resulü adına nasihat ettikleri takdirde ne zayıflara, ne hastalara, ne de verecek birşey bulamayan yoksullara savaştan kalmaktan dolayı bir günah yoktur. İyilik edenleri ayıplamaya bir yol yoktur. Allah gafurdur, rahîmdir.
92. Ayet Tevbe Suresi Ve la alellezıne iza ma etevke li tahmilehüm kulte la ecidü ma ahmilüküm aleyhi tevellev ve a’yünühüm tefıdu mined dem’ı hazenen ella yecidu ma yünfikun  Kendilerini bindirip savaşa gönderesin diye gönüllü olarak sana geldiklerinde, “Sizi bindirecek birşey bulamıyorum.” dediğin zaman, bu uğurda harcayacakları birşey bulamadıklarından dolayı üzülüp gözlerinden yaş döke döke geri dönüp gidenlere de bir günah yoktur.
93. Ayet Tevbe Suresi İnnemes sebılü alellezıne yeste’zinuneke ve hüm ağniya’ radu bi ey yekunu meal havalifi ve tabeallahü ala kulubihim fehüm la ya’lemun  Kınamaya yol, ancak zengin oldukları halde geri kalmak için senden izin isteyenleredir. Bunlar geri kalanlarla beraber olmayı tercih ettiler. Allah da kalblerini mühürledi. Onlar, artık başlarına geleceği bilmezler.
94. Ayet Tevbe Suresi Ya’tezirune ilyküm iza raca’tüm ileyhim kul la ta’teziru len nü’mine leküm kad nebbeenellahü min ahbariküm ve se yerallahü ameleküm ve rasulühu sümme türaddune ila alimil ğaybi veş şehadeti fe yünebbiüküm bi ma küntüm ta’melun  Savaştan dönüp yanlarına geldiğinizde size özür beyan edecekler. De ki: “Özür beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Allah bize, sizin durumunuzdan haberler verdi”. Bundan sonra da Allah ve Resulü yaptıklarınızı görecektir. Daha sonra da gizliyi ve âşikârı bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O vakit O, size neler yapmış olduğunuzu tek tek haber verecektir.
95. Ayet Tevbe Suresi Se yahlifune billahi leküm izenkalebtüm ileyhim li tu’ridu anhüm fe a’ridu anhüm innehüm ricsüv ve me’vahüm cehennem cezaem bi ma kanu yeksibun  Dönüp de yanlarına geldiğinizde kendilerinden yüz çeviresiniz (hesaba çekmekten vazgeçesiniz) diye Allah’a yemin edecekler. Siz de onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar gerçekten murdar kimselerdir. Yaptıklarının cezası olarak nihayet varacakları yer cehennemdir.
96. Ayet Tevbe Suresi Yahlifune leküm li terdav anhüm fe in terdav anhüm fe innellahe la yerda anil kavmil fasikıyn  Kendilerinden razı olasınız diye size yemin ederler. Eğer siz onlardan razı olursanız, şunu bilin ki Allah, o fasıklar güruhundan kesinlikle razı olmaz.
97. Ayet Tevbe Suresi El a’rabü eşeddü küfrav ve nifakav ve ecderu ella ya’lemu hudude ma enzelellahü ala rasulih vallahü alımün hakım  Bedeviler inkâr ve münafıklık bakımından daha beterdirler. Bununla beraber Allah’ın, Resulüne indirdiği (hükümlerin) sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Allah alîmdir, hakîmdir,
98. Ayet Tevbe Suresi Ve minel a’rabi mey yettehızü ma yünfiku mağramev ve yeterabbesu bikümüd devair aleyhim dairatüs sev’ vallahü semıun alım  Bedevilerden kimi de var ki, verdiğini angarya sayar ve sizin üzerinize belalar gelmesini bekler. O çirkin belalar kendi başlarına olsun! Allah herşeyi işitendir, bilendir.
99. Ayet Tevbe Suresi Ve minel a’rabi mey yü’minü billahi vel yevmil ahıri ve yettehızü ma yünfiku kurubatin ındellahi ve salevatir rasul ela inneha kurbetül lehüm se yüdhılühümüllahü fı rahmetih innellahe ğafurur rahıym  Yine bedevilerden kimi de vardır ki, Allah’a ve ahiret gününe inanır ve harcadığını Allah katında yakınlıklara ve Peygamber’in dualarını almaya vesile sayar. Gerçekten de bu, onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmeti içine koyacaktır. Şüphesiz ki, Allah bağışlayıcıdır ve rahmet edicidir.
100. Ayet Tevbe Suresi Ves sabikunel evvelune minel mühacirıne vel ensari vellezınettebeuhüm bi ıhsanir radıyallahü anhüm ve radu anhü ve eadde lehüm cennatin tecrı tahtehel enharu halidıne fıha ebeda zalikel fevzül azıym  Muhacir ve Ensar’dan İslâm’a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah’dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur.
101. Ayet Tevbe Suresi Ve mimmen havleküm minel a’rabi münafikun ve min ehlil medıneti meradu alen nifakı la ta’lemühüm nahnü na’lemühüm se nüazzibühüm merrateyni sümme yüraddune ila azabin azıym  Hem çevrenizdeki bedevilerden münafıklar var, hem de Medine halkından münafıklıkta ısrar edenler var. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Biz onları iki kere azaba uğratacağız. Daha sonra da büyük bir azaba itilecekler.
102. Ayet Tevbe Suresi Ve aharuna’terafu bi zünubbihim haletu amelen salihav ve ahara seyyia asellahü ey yetube aleyhim innellahe ğafurur rahıym  Onlardan bir kısmı günahlarını itiraf ettiler. Ve iyi bir amelle kötü bir ameli karıştırdılar. Ola ki, Allah tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir.
103. Ayet Tevbe Suresi Huz min emvalihim sadekaten tütahhiruhüm ve tüzekkıhim biha ve salli aleyhim inne salateke sekenül lehüm vallahü semıun alım  Onların mallarından sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin. Bir de haklarında hayır dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir.
104. Ayet Tevbe Suresi E lem ya’lemu ennellahe hüve yakbelüt tevbete an ıbadihı ve ye’huzüs sadekati ve ennellahe hüvet tevvabür rahıym  Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakaları da alır. Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir.
105. Ayet Tevbe Suresi Ve kulı’melu fe se yerallahü ameleküm ve rasulühu vel mü’minun ve se türaddune ila alimil ğaybi veş şehadeti fe yünebbiüküm bi ma küntüm ta’melun  Ve de ki; “Çalışın! Yaptıklarınızı hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir. Sonra da gizliyi ve açığı bilen Allah’ın huzuruna iletileceksiniz. İşte o zaman, neler yaptığınızı size O bildirecektir.
106. Ayet Tevbe Suresi Ve aharune mürcevne li emrillahi imma yüazzibühüm ve imma yetubü aleyhim vallahü alımün hakım  Savaşa katılmayanlardan diğer bir kısmının affı da Allah’ın emrini beklemek için geri bırakılmıştır. Ya kendilerini cezalandırır ya da tevbelerini kabul eder. Allah alîmdir, hakîmdir.
107. Ayet Tevbe Suresi Vellezınettehazu mesciden dırarav ve küfrav ve tefrıkam beynel mü’minıne ve irsadel li men habellahe ve rasulehu min kabl ve le yahlifünne in eradna illel husna vallahü yeşhedü innehüm le kazibun  Bir de müslümanlara zarar vermek, kâfirlik etmek ve müslümanların arasına ayrılık sokmak ve daha önce Allah ve Resulü’ne karşı savaş açmış olanı beklemek için mescid yapanlar var. “İyilikten başka bir maksadımız yoktu.” diye yemin de edecekler. Fakat bunların kesinlikle yalancı olduklarına Allah şahittir.
108. Ayet Tevbe Suresi La tekum fıhi ebeda le mescidün üssise alet takva min evveli yevmin ehakku en tekume fıh fıhi ricalüy yühıbbune ey yetetahheru vallahü yühıbbül müttahhirın  O mescit içinde sen kesinlikle namaza durma. Ta ilk gününde temeli takva üzerine kurulan mescit elbette içinde namaz kılmana daha layıktır. Onun içinde günahlarından arınmayı seven kişiler vardır. Allah da arınmış, ak pak olmuş olanları sever.
109. Ayet Tevbe Suresi E fe men essese bünyanehu ala katva minallahi ve rıdvanin hayrun em men essese bünyanehu ala şefacürufin harin fenhara bihı fı nari cehennem vallahü la yehdil havmez zalimın  O halde binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı daha hayırlı? Allah, zalimler güruhunu hidayete erdirmez.
110. Ayet Tevbe Suresi La yezalü bünyanühümlezı benev rıbeten fı kulubihim illa en tekattaa kulubühüm yallahü alımün hakım  Onların kurmuş oldukları bu türlü binalar, kalpleri parça parça olmadıkça, kalblerinde bir nifak düğümü olup kalacaktır. Allah, alîmdir, hakîmdir.
111. Ayet Tevbe Suresi İnnellaheştera minel mü’minıne enfüshehüm ve emvalehüm bi enne lehümül cenneh yükatilune fı sebılillahi fe yaktülune ve yuktelune va’den aleyhi hakkan fit tevrati vel incıli vel kur’an ve men evfa bi ahdihı festebşiru bi bey’ıkümlezı bay’tüm bih ve zalike hümvel fevzül azıym  Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat’ta da, İncil’de de Kur’ân’da da Allah’ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah’dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alışveriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur.
112. Ayet Tevbe Suresi Ettaibunel abidunel hamidunes saihuner rakiunes sacidunel amirune bil ma’rufi ven nahune anil mümkeri vel hafizune li hududillah ve beşşiril mü’minın  (Bunlar), O tevbekâr olanlar, o ibadet edenler, o hamd edenler, o oruçlular, o rükua varanlar, o secdeye kapananlar, iyiliği emredip, kötülükten vazgeçirenler, Allah’ın hududunu koruyanlar (emirleriyle yasaklarının ölçülerine riayet edenler)dır. Müjde ver o müminlere, müjde!
113. Ayet Tevbe Suresi Ma kane lin nebiyyi vellezıne amenu ey yestağfiru lil müşrikıne velev kanu ülı kurba mim ba’di ma tebeyyene lehüm ennehüm ashabül cehıym  Ne peygambere, ne iman edenlere akraba bile olsalar cehennemlik oldukları iyice belli olduktan sonra müşriklere istiğfar etmek yoktur.
114. Ayet Tevbe Suresi Ve ma kanestiğfaru ibrahıme li ebıhi illa am mev’ıdetiv veadeha iyyah felemma tebeyyene lehu ennehu adüvvül lilhahi teberrae minh inne ibrahıme le evvahün halım  İbrahim’in babası için istiğfar etmesi de sırf ona vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Böyle iken onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıklanınca o işten vazgeçti. Şüphesiz ki İbrahim, çok bağrı yanık, çok halim birisi idi.
115. Ayet Tevbe Suresi Ve ma kanellahü li yüdılle kavmem ba’de iz hedahüm hatta yübeyyine lehüm ma yettekun innellahe bi külli şey’in alım  Allah, bir kavmi hidayete erdirdikten sonra, nelerden sakınacaklarını kendilerine iyice açıklamadıkça dalalete düşürmez. Gerçek şu ki, Allah her şeyi bilir.
116. Ayet Tevbe Suresi İnnellahe lehu mülküs semavati vel ard yuhyı ve yümıt ve ma leküm min dunillahi miv veliyyiv ve la nasıyr  Hiç şüphesiz, göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. O, diriltir de, öldürür de. Size O’ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
117. Ayet Tevbe Suresi Le kad tabellahü alen nebiyyi vel mühacirıne vel ensarillezınettebeuhü fı saatil usrati mim ba’di ma kade yezığu kulubü ferıkım minhüm sümme tabe aleyhim innehu bihim raufür rahıym  Andolsun ki, Allah, yine peygambere ve en zor gününde ona uyan Muhacirler’le Ensar’a, içlerinden bir kısmının kalbleri az kalsın kayacak gibi olmuşken, tevbe nasip etti de lutfedip tevbelerini kabul buyurdu. Çünkü O, gerçekten çok şefkatli, çok bağışlayıcıdır.
118. Ayet Tevbe Suresi Ve ales selasetillezıne hulifu hatta iza dakat aleyhimül erdu bi ma rahubet ve dakat aleyhim enfüsühüm ve zannu el la melcee minallahi illa ileyh sümme tabe aleyhim li yetubu innellahe hüvet tevvabür rahıym  Allah, haklarında hüküm beklenen o üç kişiyi de bağışladı. Çünkü o derece bunalmışlardı ki, yeryüzü bütün genişliğine rağmen onlara dar gelmeye başlamıştı, vicdanları da kendilerini sıkıntıya sokmuştu. Allah’dan kurtuluşun, ancak Allah’a sığınmakta olduğunu anlamışlardı. Sonra da Allah, onları tevbekâr olmaya muvaffak kıldı da tevbelerini kabul buyurdu. Şüphesiz ki Allah, tevbeleri çok çok kabul edendir, çok merhametli olandır.
119. Ayet Tevbe Suresi Ya eyyühellezıne amenüttekullahe ve kunu meas sadikıyn  Ey iman edenler! Allah’dan korkun ve doğrularla beraber olun.
120. Ayet Tevbe Suresi Ma kane li ehlil medıneti ve men havlehüm minel a’rabi ey yetehallefu ar rasulillahi ve la yerğabu bi enfüsihim an nefsih zalike bi ennehüm la yüsıybühüm zameüv ve la nesabü v ve la mahmesatün fı sebılillahi ve la yetaune mevtıey yeğıyzul küffara ve la yenalune min adüvvin neylen illa kütibe lehüm bihı amelün salıh innellahe la yüdıy’u ecral muhsinın  Medine halkına ve civardaki bedevilere, Resulullah’ın emrine aykırı hareket etmek uygun olmadığı gibi, onun katlandığı zahmetlere öbürlerinin katlanmaya yanaşmamaları da yakışık almaz. Çünkü onların Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir yorgunluk ve hiçbir açlık, ayrıca kâfirleri öfkelendirecek ayak bastıkları hiçbir yer veya düşmana karşı elde ettikleri hiçbir başarı yoktur ki, karşılığında kendilerine salih bir amel yazılmış olmasın. Çünkü Allah, güzel iş yapanların mükafatını zayi etmez.
121. Ayet Tevbe Suresi Ve la yünfikune nefekaten sağıyratev ve la kebıratev ve la kebıratev ve la yaktaune vadiyen illa kütibe lehüm li yecziyehümullahü ahsene ma kanu ya’melun  Onların, Allah yolunda yaptıkları küçük veya büyük her harcama veya geçtikleri her vadi karşılığında, yaptıkları işin daha güzeliyle Allah’ın kendilerini mükâfatlandırması için sevap yazılmaması mümkün değildir.
122. Ayet Tevbe Suresi Ve ma kanel mü’minune li yenfiru kaffeh fe lev la nefera min külli firkatim minhüm taifetül li yetefekkahu fid dıni ve li yünziru kavmehüm iza raceu ileyhim leallehüm yahzerun  Bununla beraber müminlerin hepsinin birden topyekün savaşa katılmaları uygun değildir. Her kabileden bir kısım insanlar da din ilimlerinde derinleşmeli ve kabileleri savaştan dönüp gelince onları uyarmalıdır ki, böylece Allah’ın azabından sakınırlar.
123. Ayet Tevbe Suresi Ya eyyühellezıne amenu katilüllezıne yaluneküm minel küffari vel yecidu fıküm ğılzah va’lemu ennallahe meal müttekıyn  Ey iman edenler, önce yakın çevrenizdeki kâfirlerle savaşın ki, sizde bir güç ve kuvvet olduğunu görsünler. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir.
124. Ayet Tevbe Suresi Ve iza ma ünzilet zuratün fe minhüm mey yekulü eyyüküm zadethü hazihı ımana fe emmellezıne amenu fe zadethüm ımanev vehüm yestebşirun  Bir sûre indirildiği zaman, içlerinden biri çıkar, “Bu sûre hanginizin imanını arttırdı?” der. Fakat müminlere gelince, aslında her inen sûre onların imanını arttırmıştır ve onlar sürekli olarak müjdelenip duruyorlar.
125. Ayet Tevbe Suresi Ve emmellezıne fı kulubihim meradnu fe zadethüm ricsen ila ricsihim ve matu ve hüm kafirun  Kalblerinde bir hastalık olanlara gelince, onların da murdarlıklarına (küfürlerine) murdarlık (küfür) katmıştır ve kâfir olarak ölüp gitmişlerdir.
126. Ayet Tevbe Suresi E ve la yeravne ennehüm yüftenune fı külli amim merraten ev merrateyni sümme la yetubune ve la hüm yezzekkerun  Onlar (münafıklar) her yıl bir veya iki kere kendilerinin çeşitli belalara uğratıldıklarını görmüyorlar mı? Böyle iken yine de tevbe etmiyor ve ibret almıyorlar.
127. Ayet Tevbe Suresi Ve iza ma ünzilet suratün nezara ba’duhüm ila ba’d hel yeraküm min ehadin sümmensarafu sarafellahü kulubehüm bi ennehüm kavmül la yefkahun  Aleyhlerinde bir sûre indirilince, “Sizi birisi görüyor mu?” diye birbirlerine göz ederler, sonra da sıvışır giderler. Allah onların kalblerini (imandan) çevirmiştir. Bu yüzden onlar anlayışsız bir kavimdirler.
128. Ayet Tevbe Suresi Le kad caeküm rasulüm min enfüsiküm azızün aleyhi ma anittüm harısun aleyküm bil mü’minıne raufür rahıym  Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir.
129. Ayet Tevbe Suresi Fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym  Eğer aldırmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben O’na dayanmaktayım ve O, o büyük Arş’ın Rabbidir.

Tevbe Suresi Meali Okunduktan Sonra Sonuç

Tevbe Suresi, Kuran-ı Kerim’deki önemli surelerden biridir ve müminlere birçok mesaj ve hüküm sunar. Arapça PDF dosyası, Türkçe okunuşu ve Türkçe anlamı ile bu sureye daha kolay erişim sağlanırken, bu makalede de surenin temel mesajlarına değinilmiştir. Tevbe Suresi, inananlar için öğütler sunarken, aynı zamanda ibadetlerin şeklini ve yapılan anlaşmaların nasıl yerine getirileceğini açıklar. Her Müslüman için önemli olan bu sure, Kuran-ı Kerim’in anlamını ve rehberliğini anlamada büyük bir rol oynamaktadır.